Alüminyum Ticaretinin Genel Yapısı ve Londra Metal Borsası
Tüm alüminyum ve alüminyumdan ürün gruplarının dünya dış ticaret hacmi Uluslararası Ticaret Merkezi (ITC) verilerine göre 2018 yılında 394 milyar Amerikan Dolarını aşmıştır. Bu dev pazarda alüminyum değer zincirinde cevherden üretilen birincil alüminyum farklı üretim proseslerinden geçerek yarı mamul alüminyuma, yarı mamul alüminyumda yine farklı proseslerden geçerek nihai kullanım ürünlerine dönüşmektedir. Bu değer zincirinde pazarın yapısı gereği satın alma ve satış işlemlerinde miktar ve zaman uyumsuzlukları nedeni ile bir takım riskler (alırken fiyatın yüksek satarken fiyatın düşük olması gibi) doğmaktadır. Emtia pazarlarında bu gibi fiyatlama risklerinin önlenebilmesi ve kurumların risklerini satabilmeleri amacı ile emtia borsaları kurulmuştur. Bu emtia borsaları içerisinde en büyüğü olan Londra Metal Borsası (LME) ‘dır.
Londra Metal Borsası
1877’de işlemlerine başlayan Londra Metal Borsası (London Metal Exchange-LME), Ocak 2000’de LME Holdings’in bir iştiraki iken 2012 yılının Aralık ayında Hong Kong Exchanges & Clearing Limited tarafından satın alınmıştır.
Dünya metal endüstrisinin büyük bir kısmı, maliyetlerini koruma altına almak için LME’yi kullanmaktadır. LME, 130 yılı aşan geçmişi ile metal piyasalarında hala etkin bir piyasadır.
Borsada vadeli işlem ve opsiyon sözleşmesi kontratlarının fiyatları ABD doları cinsinden belirlenirken, İngiliz sterlini, Japon yeni veya Euro gibi para birimlerinden de fiyat açıklanabilmektedir. İşlem gören kontratlar lot cinsinden tanımlanırken; alüminyum, bakır, kurşun ve çinko için bir lot 25 tona denk gelmektedir.
Makro Trendler ve Londra Metal Borsası Alüminyum Fiyatları
1945 yılından bu yana Dünya alüminyum üretimi ve Londra Metal Borsası (LME) alüminyum fiyatlarındaki değişim trendlerine baktığımızda belirli makro trendlerin fiyatları doğrudan etkilediğini görmekteyiz.
1960 lara kadar alüminyum fiyatlarının yıllık ortalama %1,5 artış gösterdiği ve ülkelerin kendi alüminyum ihtiyaçlarını gidermek üzere kurdukları ve büyüttükleri işletmeler ile artan alüminyum talebine yetişmeye çalıştıkları bir dönemdi. Bu dönemi alüminyum ticaretinin globalleşmeye başlaması ve hükümetlere ait smelterların (birincil alüminyum üreten tesislere verilen ad) kurulması dönemi takip etti.
Bu dönemde ise hızla artan arzla birlikte LME alüminyum fiyatlarında yıllık ortalama %1,3 oranında bir düşüş yaşanmıştır. 1975’den 2000’lere kadar uzanan dönemde ise Sovyetler Birliğinin dağılması, enflasyon ve petrol fiyatları krizleri LME alüminyum fiyatları üzerinde etkili olmuş ve fiyatların yıllık ortalama %2,6 düştüğü bir dönem geride bırakılmıştır. Özellikle 2000 'li yıllardan itibaren gelişmekte olan ülkelerin etkisi ile artış trendine giren LME ardından Mortgage ve Euro Krizleri ile ani düşüşler yaşadı. Son yıllarda ise Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'un Çin'e, Rusya'ya ardından da Türkiye'ye açtığı ticaret savaşları kurlarda ve LME'de ciddi değişimlere neden oldu.
Şekil 1. Dünya Birincil Alüminyum Üretimi ve LME Aluminyum Fiyatları
Tüm bu dönemler içerisinde alüminyum fiyatları 3.500 $/ton ile 1.300 $/ton arasında değişim gösterdi. Son bir yıl içerisinde ise LME alüminyum fiyatlarındaki değişim ton başına 822 $ olmuştur. Ayrıca son bir yıl içerisindeki trende bakıldığında bir düşüş trendi yaşandığı görülmektedir. Bir sonraki bölümde şirketlerin alüminyum satın alma satış senaryolarında bu trendlerin şirket karlılıklarına etkisi değerlendirilecektir.
LME ‘deki Değişimin Firmalara Etkileri
LME fiyatları bu denli değişim gösterirken ticarette kar ve zarar durumlarının ortaya çıkması yüksek bir olasılıktır. Özellikle de alüminyum pazarında üretim yapan firmaların hammaddeyi toplu halde almaları ve satış yaparken ise daha küçük miktarlarda bölünmüş olarak satmaları firmaların aldığı fiyatla satamama riskini ortaya çıkarmaktadır.
Günümüz rekabet koşullarında yüksek fiyatla almış olduğunuz hammaddenin işlenip mamul olduğunda fiyatının düşmüş olması müşterilerin tedarikçi alternatifi konusunda bir çok seçeneğe sahip olması sebebiyle sizin kaybınızı fiyatınıza yansıtmanıza müsaade etmemektedir. Bu bölümde dört farkı senaryoda firmaların yaşayacakları kar ve zarar durumları değerlendirilecektir.
Senaryo 1. Fiyatların Yükseldiği Pazarda Önce Satın Alma Kontratı Yapıp Sonra Satış Kontratları Gerçekleştirme
Bu senaryoda alüminyum ticareti yapmakta olan bir firmanın önce hammaddesini satın aldığı bu dönemde fiyatların artmasının satış sırasında firmaya etkisi değerlendirilecektir.
Satın Alma Kontrat Tarihi: 29.05.2018
Satın Alınan Miktar: 100 ton
Satın Alma LME Fiyatı: 2.250,5 $/ton
Satış Kontrat Tarihi: 07.06.2018
Satış Miktar: 100 ton
Satış LME Fiyatı: 2.330,5 $/ton
Toplam Satış Tutarı: $233.050,00
Toplam Satın Alma Tutarı: $225.050,00
Kar/Zarar: $8.000,00 Kar
Ton Başına Kar/Zarar: $80,00 Kar
Bu senaryoda şirket yükselen fiyatlardan olumlu etkilenmiş ve ton başına 80 $ kar etmiştir.
Senaryo 2.Fiyatların Düştüğü Pazarda Önce Satın Alma Kontratı Yapıp Sonra Satış Kontratları Gerçekleştirme
Bu senaryoda alüminyum ticareti yapmakta olan bir firmanın önce hammaddesini satın aldığı bu dönemde fiyatların düşüşünün satış sırasında firmaya etkisi değerlendirilecektir.
Satın Alma Kontrat Tarihi: 07.06.2018
Satın Alınan Miktar: 100 ton
Satın Alma LME Fiyatı: 2.330,5 $/ton
Satış Kontrat Tarihi: 06.07.2018
Satış Miktar: 100 ton
Satış LME Fiyatı: 2.098,0 $/ton
Toplam Satış Tutarı: $209.800,00
Toplam Satın Alma Tutarı: $233.050,00
Kar/Zarar: -$23.250,00 Zarar
Ton Başına Kar/Zarar: -$232,50 Zarar
Bu senaryoda şirket düşen fiyatlardan olumsuz etkilenmiş ve ton başına 232,5 $ zarar etmiştir.
Senaryo 3. Fiyatların Yükseldiği Pazarda Önce Satış Kontratı Yapıp Sonra Satın Alma Kontratları Gerçekleştirme
Bu senaryoda alüminyum ticareti yapmakta olan bir firmanın önce mamul satışı gerçekleştirdiği bu dönemde fiyatların artmasının satın alma sırasında firmaya etkisi değerlendirilecektir.
Satış Kontrat Tarihi: 29.05.2018
Satış Miktar: 100 ton
Satış LME Fiyatı: 2.250,5 $/ton
Satın Alma Kontrat Tarihi: 07.06.2018
Satın Alma Miktar: 100 ton
Satın Alma LME Fiyatı: 2.330,5 $/ton
Toplam Satış Tutarı: $225.000,00
Toplam Satın Alma Tutarı: $233.050,00
Kar/Zarar: -$8.050,00 Zarar
Ton Başına Kar/Zarar: -$80,50 Zarar
Bu senaryoda şirket artan fiyatlardan olumsuz etkilenmiş ve ton başına 80,5 $ zarar etmiştir.
Senaryo 4. Fiyatların Düştüğü Pazarda Önce Satış Kontratı Yapıp Sonra Satın Alma Kontratları Gerçekleştirme
Bu senaryoda alüminyum ticareti yapmakta olan bir firmanın önce mamul satışı gerçekleştirdiği bu dönemde fiyatların düşüşünün satın alma sırasında firmaya etkisi değerlendirilecektir.
Satış Kontrat Tarihi: 07.06.2018
Satış Miktar: 100 ton
Satış LME Fiyatı: 2.330,5 $/ton
Satın Alma Kontrat Tarihi: 06.07.2018
Satın Alma Miktar: 100 ton
Satın Alma LME Fiyatı: 2.098,0 $/ton
Toplam Satış Tutarı: $233.050,00
Toplam Satın Alma Tutarı: $209.800,00
Kar/Zarar: $23.250,00 Kar
Ton Başına Kar/Zarar: $232,50 Kar
Bu senaryoda şirket düşen fiyatlardan olumlu etkilenmiş ve ton başına 232,5 $ kar etmiştir.
Tüm bu senaryolar göstermektedir ki kimi zaman hammadde kontratlarının önceden yapılması kimi zaman satış kontratlarının hammadde alımlarından önce yapılması fiyatların ise dönem dönem düşüş ve yükseliş gösterimesi kaynaklı kar veya zarar durumlarının yaşanması olasıdır. Alüminyum pazarında ticaretin bu denli farklı senaryolar içerisinde yaşanıyor olması firmaların fiyat değişimi kaynaklı risklerini hedge etmeleri gerektiğini ortaya koymaktadır.
Hedge Nedir?
Hedge, ileri tarihte oluşabilecek finansal risklere karşı korunma amacıyla herhangi bir döviz veya emtia ya da finansal üründe sahip olunan pozisyonun tam tersi yönünde işlem açmak olarak tanımlanabilir.
Özellikle ana girdileri arasında borsada işlem gören emtialar bulunan işletmeler için fiyat değişimi oldukça kritik bir öneme sahiptir. Fiyatların volatil olduğu dönemlerde işletmelerin finansal risklerini ortadan kaldırmak amacıyla borsada yaptıkları hedge işlemleri, faaliyetlerinden elde ettikleri karın kayba dönüşmemesi açısından önem arz etmektedir.
Fiyat Değişimi Risklerimi Nasıl Hedge Edilir?
Fiyat değişimlerinden korunmanın yolu risklerin borsada işlem gören kağıtların alınması veya satılması yolu ile hedge edilmesi ile mümkündür. Bu işlemler, fiziki olarak hammadde alınması sırasında borsada kağıt satışı, mamul satışı sırasında ise eş zamanlı olarak kağıt satın alınması ile gerçekleştirilmektedir.
Örnek: Senaryo 2 ‘de ortaya çıkan zararın hedge edildiği durum
Aşağıdaki tabloda da verildiği gibi fiziki hammadde satın alma kontratının gerçekleştiği tarihte aynı miktar ve aynı valörde aynı fiyattan borsada gerçekleştirilen satış kontratı ile 2.330,5 $/ton fiyat ile işlem gerçekleştirilir.
Daha sonra 6.7.2018 tarihinde daha önce fiziki olarak satın alınan ürün 2098 $/ton’dan fiziki olarak satıldığında yine borsada daha önce satış emri ile açılan 4 lot (100 ton) kağıdın 2.098 $/ton’dan satın alma emri ile kapılması sağlanır.
Böylelikle borsa işlemlerinden 232,5 $/ton kar elde edilmiş olur. Fiziki satıştan ise elde edilen 232,5 $/ton zarar bu şekilde hedge edilmiş olur.
Hedge İşlemlerinde Dikkat Edilmesi Önemli Konular
Elbette hedge işlemleri bu kadar basit ve düzenli olarak gerçekleşmemektedir. Özellikle hammadde alımları yüksek miktarlarda gerçekleşirken satışlar daha parçalı ve farklı tarihlerde gerçekleşmektedir. Bu da Hedge işlemlerinin gerçekleştirilirken dikkatli ve planlı şekilde takip edilmesini gerektirmektedir. Hedge yaparken dikkat edilmesi gereken konuların başında açık pozisyon durumu gelir. Anlık olarak açık pozisyonların görülememesi etkin bir hedge yönetimini imkansız kılan en önemli unsurdur. Borsada gerçekleştirilen tüm işlemlerin mutlaka bir valörü olması gerekmekte ve bu valör ters işlemin (satış yönlü pozisyon açılmış ise alış, alış yönlü pozisyon açılmış ise satış) gerçekleşmesi muhtemel bir tarihe ayarlanması şarttır. Kısa verilen valörlerin ters işlemi yapılamadan kapanması durumunda hedge işlemi gerçekleşememiş olur.
Dolayısı ile bu gibi durumların yaşanmaması için tüm pozisyonların hem fiziki hem borsa olarak takip ediliyor olması oldukça kritiktir.
Bunun dışında teminat durumunuz. Satışlardan elde ettiğiniz fiziki kar/zarar durumu ile kağıt işlemlerinden elde ettiğiniz kar/zarar durumlarını da anlık olarak izleyebilmelidir. Borsada işlem yaptığınız her bir lot için belirli bir teminat vermeniz gerekmektedir. Bu teminat limitinizi belirlemekte ve anlık olarak borsanın durumuna göre açık pozisyonlarınızdan kaynaklı margin call (teminat tamamlama) talebi ile karşılamanız mümkündür.
Örnek: 100 tonluk bir satış emri verdiğinizi düşünelim. Bu durumda ihtiyaç duyulan teminat miktarı;
4.250 x 4 Lot (100 ton) 17.000 $ ‘dır.
Lot Başına Teminat: 4.250 $
LME Satış Fiyatı: 2.000 $
Açık Pozisyon Miktarı: 100 ton
Limit: 17.000 $
Sonrasında borsanın 50 $/ton yükseldiğini varsayalım;
LME 2.050 $/ton
Pozisyon Durumu: 50 $ Zarar
Bu durumda teminatınız mevcut pozisyondan doğacak zararı ve açık pozisyonlarınız için gerekli olan 17.000 $’lık teminat ihtiyacını karşılamayacağından 50 x 100 = 5.000 $ ‘lık bir margin call talebi ile karşı karşıyasınız demektir.
İşte bu gibi durumları yönetebilmek etkin bir fiyatlama yönetimi yapabilmek için tüm pozisyonları takip edebileceğiniz bir sisteminiz olması şarttır.
Fiyat Değişimlerinden Korunmak için Risk Ölçümü ve Yönetimi
Herhangi bir konuda yönetimden bahsediyor isek ölçmek birinci sırada gelmesi gereken en önemli husustur. Ölçülmeyen herhangi bir riskin yönetilmesi mümkün değildir. Dolayısı ile fiyat değişimlerinden kar dahi ediyor olsanız elde edilen karın operasyonel kardan ayrılması firmanızın sağlıklı yönetilmesi için oldukça kritik bir konudur.
Operasyonel karın fiyat değişimlerinden doğan kar ve zarardan ayrıştırılması için her işlemin karşı işleminin birbiri ile ilişkili ve aynı valöre denk gelecek şekilde kayda alınması gerekmektedir. Dönem sonlarında oluşturulacak raporlar ile borsa işlemlerinden elde edilen kar ve zarar ile fiziki işlemlerden elde edilen kar ve zararın değerlendirilmesi ve gerekiyorsa vade uzatımı, teminat gereksinimleri için kaynak gereksinimleri ortaya koyulmalıdır.
Sonuç
Alüminyum ticaretinde her satın alma ve her satış işlemi değişen fiyatlar sebebi ile şirketlerin karlılığına doğrudan etki etmektedir. Bu koşullar altın firmaların zarar etmelerinin önüne geçebilmeleri için hedging yapmaları gerekmektedir. Hedging enstrümanlarını kullanırken firmaların bir diğer dikkat etmeleri gereken önemli husus ise riskin yönetilebilme için etkili bir takip ve raporlama sistemi kurmalarıdır. Aksi takdirde valör ve miktar dengesini kurmaları mümkün olmayacağı gibi operasyonlarından ne kadar kar elde ettiklerini de takip etmeleri mümkün olmayacak ve bu durum şirketin genel yönetimi için de ayrı riskleri beraberinde getirecektir.
Bu iki temel konu; özellikle de son yıllarda sürekli dalgalanan fiyatlar sebebi ile fiyatlama risklerin ölçülmesi ve yönetiminde firmaların sürdürülebilirliği için oldukça kritik bir öneme sahiptir.
Referanslar
[1] CRU World Aluminium Conference
[2] London Metal Exchange web sitesi
[3] Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kurumlar Birliği
[4] International Trade Centre
Comments